01.07.2022, 10:08

Ayşe Gelin - 1. Bölüm

İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden, bizi helak eder misin, Allah'ım (Araf 155)

Istırap, istiklal ve sürgünlerin şairi Mehmet Akif’in aynı ayeti kerimeyi serlevha yaparak başladığı şiirinde, alemi İslam’dan halkın ahvaline, ülkenin içinde bulunduğu harap durumdan zalim ile mazlumun ebediyen devam edecek olan sürecine uzanan bir yolculuk vardır…

Duygularını ekseriyetle zirvelerde yaşıyor olmasından mı? Yaşadığı dönemin duyguları zirvelere taşımasından mı bilemiyoruz? Realite o ki malum şiiri ile bugünlere ve de istikbale, üzerinde düşünebilenlerin zamanı değerli kılacak imzalarından birini daha bırakmıştır… Muamma olarak merak uyandıran ise bugünlerde olsa ne düşüneceği neler yazacağı…

Zor zamanların ağırlığından çok daha acısı, ferah zamanlarda tefessüh eden hissiyat ya… Bu durumu evvela gördük, ardından yaşadık şimdilerde tekrar yaşama adına acı bir tecrübe ile görmeye devam ediyoruz…

Bir asır evvel ki resimden çok daha gayrete muhtaç olduğumuz muhakkaktır. Lakin birbirine düşmüş topluluğun değil alemi İslam’a kendine hayrının dokunması –bir kutlu nefes olmadıkça zor gözükmektedir…

Nasıl ki hazret şiirin yoğunluğunda;

Eyvah! Beş on kâfirin imanına kandık

Bir uykuya daldık ki: Cehennemde uyandık

Dizeleri ile inlemiştir. Daha da vahim mevzu burada vücut bulmaktadır. Kafir ki küfrünü açık şekilde gösterendir. Bir asır evveli bu zihniyete aldanan islam cemaati “Münafık” olana karşı ne durumdadır acaba…

Kafirin sözleriyle cehennemde uyanan topluluk, Münafık olanın tesiriyle ne hallere düşer acaba…

Ortalama atmış yıllık insan ömründe birbiri ile bağlantılı olan yahut olmayan binlerce problem, mevzu, mesele, vaka, sorun yahut en çok alışkın olduğumuz ifade ile imtihandan geçmekteyiz. Kuranı kerimin ifadeleriyle “Andolsun sizi biraz korku ve açlık ile biraz da mallardan eksiltme imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.” (Bakara 155)

Sınavın içeriğini öğrenerek, öğrendiğimiz o anlarda dahi imtihan olmaya devam ettiğimiz, sürekli denenmeler ile geçecek bir zaman sermayesi ile başlıyor ömür serüvenimiz.

İhtimal kreş öğretmeni ile ilk sorun, aşımızı yapan hemşire ile elbisemizi istediğimiz şekilde yapmadığını düşündüğümüz terzi ile ergen olma dönemlerinde anne baba ile lise de oturma şeklimizden rahatsız biyoloji öğretmeni ile üniversitede yorumlarımızdan rahatsız olduğu için notlarımızı törpüleyen doçent ile evlilikte eş ile eşinin ailesi ile sonrasında çocuklar ile… Çocuklara göre ise anne baba ile devam eden sonsuz bir döngünün farklı yansımaları…

Ayeti kerimede yapılması gereken net bir şekilde ifade edilmiş olsa da sonuç ile ilgili bir veri olmamakta…

Yani yapmamız gerekenden ötürü istediğimizin olma kesinliği söz konusu değildir.

Zira her şartı ve kuralı yerine getirme süreci de bir imtihan olduğu gibi, finalinde yaşanılan sonuç karşısında sergilenen tavır da imtihanın bir başka boyutu olmakta…

Örnek ile ifade edecek olursak, yeryüzüne şeref vermiş en değerli öğretmen Allah Resulü(sav) kendisine üstün ahlakından ötürü El-Emin lakabı verilen Mekke ahalisine –ki çoğu akrabası da olur. Kendisini “helak edecek seviyede” tebliğini yapıyor lakin değil istediği sonuç kendisini kabul etmeleri bir yana kaba kuvvet ile şiddet ile karşılık buluyordu.

Her sonucun bir başka zorlu seviyeye hazırladığı ömrü bereketlendiren imtihan sürecinde, yükseklere ilerledikçe aynı nispette manevi olarak derinleşmeyen her kişi o ilerlediği yükseklerden düşme tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Kişi ne kadar yükselirse, kontrol o kadar zorlaşır, yaşanacak olası kazalarda sonuç aynı oranda ağırlaşır…

Hâsılı, zorlu imtihan sürecini rehberimizin ardından yürüme ile kolaylaştıracağımızı bilmeli ve de anlatmak istediğim konuya; “Güzel niyet sahibini Cennet’e sokar” hadisi şerifi ile geçmek istiyorum…

Ayşe gelin, beyaz çehresinde tebessüm, mütevazı duruşunda huzur, tane tane konuştuğu sözlerinde serinlik, her adımında önüne çıkan bir papatyadan yoluna denk gelen bir küçük kedi için mutlu olma bahanesi… Tanıdıklarının sorunlarına yardımcı olmakta, tanımadıklarının evlatlarına ders anlatmakta…

Cezası tam da bu “karşılık beklemeden iyilik yapması…”

Kaderinin çizildiği yazgıda rolünü emredildiği şekilde yerine getirmeye gayretinde. Yeni gelin olarak gitmiş olduğu köyde günlük işlerinin ardından her iki tarafına birer su testisi koyduğu uzunca sopayı omuzuna alarak çeşmenin yolunu tutmakta.

Köy yeri, çeşmenin suyu az akar, kuyruğu bitmez. İnsanlar Kabil’den beridir kıskanç, kendisini öldüren bir hastalığa kul olmuş biçimde haset.

Ayşe gelin vakit sadece sıra beklemek ile geçmesin duaya ihtiyaç çoktur der, yaşı büyük olanlara su testilerini kaldırmada ve doldurmada yardımcı olmak sırasını vermek ister, her verdiği sırada duasını alır elbet fakat başkaları hızlı biçimde kabul görmesinden rahatsız olur önüne geçer, hakkına girer.

Ayşe gelin durumu izah eder, sırasını söyler, fakat haksız güçlü olandır. Hüküm ise ne acı ki güç sahibinindir. Durur sonra kenara çekilir.

Akşam evine geldiğinde durumu eşine bir nefesle anlatır. Yabancı bir yerdedir. Garip kalmış kendisine arkadaş ararken bir de böyle şeyler ile zihni yorulunca durumu anlatma aşamasında, soluğunun son demlerinde, beyaz çehresine muazzam bir simetri ile nakşedilmiş siyah gözbebeklerinde vuran ışığın parıltısı dağılır.

Gözleri yaşlanmıştır. Yanaklarını yıkama izni bekleyen gözyaşlarını, tanıdığı ilk zamandan beri “huzurum” diye bildiği eşi karşısına geçerek siler. Sonrasın da alışageldiği durum üzerine (eşi her sıkıldığı zaman diliminde Ayşe geline bir hadis yahut ayeti kerime okuyarak rahatlatmıştır) huzur vesilesi cümleler kurar.

  • Ayşe’m, beni dinledikçe ve de tanıdıkça gönlüne yazmana vesile olan değerlimiz der ki;

“Haklıyken bile çekişmeye girmeyen ve huyunu güzelleştiren kimseye, cennette köşk verilmesine kefilim”.

Senin sıranı almış karşılığında ihtimal altından nehirler akan köşk vermişler sana.

Mutlu olan Ayşe gelini sıra güldürmeye gelmiştir. “İnşallah eş durumundan da olsa köşkünde bir yerimiz olur” …

Ayşe Gelin 2.Bölüm

Yorumlar (7)
Sabire 2 yıl önce
Amin inşAllah
Adem 2 yıl önce
Ağzınıza sağlık...
izzet 2 yıl önce
inşAllah hocam
Mehmet 2 yıl önce
Amin.
kosei 2 yıl önce
Amin muhterem hocam
Kevser 2 yıl önce
Devamını merakla bekliyoruz
Kenan 2 yıl önce
Yüreğine sağlık
Günün Anketi Tümü
Bu sezon gol kralı kim olur?
Bu sezon gol kralı kim olur?
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:25
Güneş 05:56
Öğle 12:53
İkindi 16:37
Akşam 19:39
Yatsı 21:04