25.03.2022, 12:05

Merhamet…

(Ya Rabbi! Merhamet nimetinden rızıklanmamış olanları bizlere musallat eyleme…)

Üzerine bastığı kum tanelerinin şefkati ile bahtiyar olduğu Zat idi. Çehresine bakan, birçok mevzuyu geride bırakmış bir şekilde değerli kılıyordu, ömür heybesindeki zaman tanelerini… Henüz kundaklanmış bir yavru iken duasına çıktıkları, rahmetin cisim giymiş hali, yağmura vesile oluyor varlığı, merhametin yeryüzüne armağan edilmiş bir numunesiydi adeta…

Zorlukların cenderesinde geçmiş bir ömrü vardı. Yeryüzünde çekilecek bir başka sıkıntı kalmadığı vakit, âlemini değiştirmiş ve miraç gecesi görüştüğü Rabbine ulaşmıştı. Çeyrek asra varmayan bir nübüvvet diliminde, torunlarını sevecek, şimdilerde insanımızın emeklilik dönemlerini hayal kurduğu vakitte, O (sav) yeryüzünü ebetlere kadar inşa edecek vazifeyi omuzlarına almış ve de zalimlerin, hırs ile kıskanan hasetçilerin zulümlerine ve düşmanlıklarına rağmen temel iki kıstastan asla vazgeçmemişti.

  • Vazifesini yerine getirme: Tebliğ
  • Ardından gelecek olanlara en güzel örneklerden biri: Merhamet

Kütüphanelerce kitapta okuduğumuz ömrünün en az yarısı Merhamet mührü ile iz bırakmıştı. Yavrularını emziren bir köpeğin ürkmemesi adına, sefere çıkmış koskoca ordusunun yönünü değiştirmesi… Üzerine fazlaca yük konan bir deveyi görünce, sahibine durumun nasıl olması gerektiğini izah etmesi… Kuşu ölen bir küçük çocuğun yanına giderek taziye de bulunması… Her biri ardından geldiğini söyleyen ümmetine bir duruş, bir yaklaşım örneği.

Her birinin ötesinde nakletmek istediğim iki örnek daha var ki; Ramazana, merhamet ayına girmemizin arifesinde, insanlarımızın her gün bir başka vahşet haberi ile ürktüğü şu günlerde adeta bir ilaç bir rehber mahiyetinde…

Hicret sonrası Mekke ahalisi ile ilk karşılaşılan durak olan Bedir’de savaş sona ermiş ve altısı muhacir toplam on dört şehit vardı. Şehitlerden biri Peygamber ile akrabalık bağı da olan yaşı 15’lerde Sad b. Ebu Vakkas’ın kardeşi Umeyr b. Ebu Vakkas idi. Esirler arasında ise Umeyr’i şehit eden Mekkeli vardı. Merhamet peygamberi duruma vakıf olunca esir alınmış Mekkelinin kısas için dahi olsa Sad’ın elindeki bir başka esir ile değiştirilmesine izin vermiyordu.

Daha birkaç dakika önce kendisini öldürmek için kin ile gelen, amacına tam olarak ulaşamasa da 15 yaşında bir ashabını, ümmetini ve dahi akrabasını öldüren bir düşman askerinin öldürülmesine izin vermiyordu. O zamanın ve savaşın şartları dikkate alındığında Mekkeli esirin öldürülmesi ne Mekke ne Medine ne de Arap halkı açısından yadırganacak bir durum değildi.

Lakin merhamet Peygamberinin yaşatma olgusu Araplardan da o zamana dek görülmüş tüm insan hakları kurallarından da çok ilerideydi. Bugün dahi en küçük bir kontrolü kaybetme durumunda suçlu olduğu kesin olmayan insanların linç kültürü ile hukuktan uzan bir biçimde cezalandırıldıklarına şahit olmaktayız. Zamanı bir ayna ile çevirip durumu incelediğimiz de, 14 asır sonrasında halen Peygamberimizin getirmiş olduğu merhamet duruşuna ulaşamadığımızı görmekteyiz…

Bir diğer örnek efendimizin kızı Zeynep validemizin hicret yolculuğu… Vaka, Bedir savaşı sonrası gerçekleştiği için, burnundan soluyan bir Mekke şehrinden ayrılması elbet güç. Hicret haberini alan Hebbar b. Esvedin, devesinin yolunu kesmesi, elindeki mızrak ile deveyi korkutarak validemizi hamile hali ile devesinden düşürerek yaralaması, yavrusunu kaybetmesine sebep olması… Cümleleri okurken kolayca ilerlenebilen yüzümüzü ekşiten bir paragraf, bu olayı kızımız, kardeşimiz annemiz açısından empati yaparak okumaya çalışmak bile kalbimizi yormaya yetecektir…

Sonrası bir başka büyüklük, kızının başına gelenleri öğrenen bir baba, sonrasında yavrusunun burada aldığı yara ile vefatına kadar geçen süreyi izleyen ve de ardından gözyaşları ile toprağa indiren bir peygamber… Ardından Mekkenin fethi ve karşısında Hebbar b. Esved… İhtimal elimizde olsa o zamana ulaşmış olsak birçoklarımızın dahi tepki göstermek istediği kişiye Efendiler Efendisi merhameti ile muamele ediyor, affediyor ve bağışlıyor…

Bugün hanemiz, oturduğumuz site, yaşadığımız mahalle, ömrümüzü geçirdiğimiz şehrimiz, ülkemiz ve dünyamız huzurdan uzak ise, yarını adına kaygılı ise peygamberin bize örnek gösterdiği merhametinden uzak kaldığı için olsa gerek…


Bir dua ile bitirecek olursak:

Ya Rabb! Bizlere ardında olduğumuza inandığımız Efendimizin Merhameti ve ahlakı ile ahlaklanmayı önümüzdeki Ramazan ayı hürmetine nasip eyle … (Amin)

Yorumlar (12)
Elif 2 yıl önce
Amin. Son zamanlarda kimselerin hatırlamadığı böylesine bir duyguyu iliklerimize kadar hissettiren, örnekleriyle kalbimize dokunan yazarımızın kalemine sağlık. Allah’ın merhameti üzerimize olsun
Mikail 2 yıl önce
Kaleminize saglık
merve 2 yıl önce
Çok kıymetli değerli hocam teşekkür ederiz
Murat 2 yıl önce
Merhamet duygusunun unutulduğu şu zamanda. Bize merhametin en güzel örneği ile anlatan çok güzel bir yazı. Yazarımıza çok teşekkürler.
Seda 2 yıl önce
Kemal Sayar’a göre merhamet bir başkasının acısını hissedip aynı zamanda o acıyı dindirmek için aktif olarak kişiyi eyleme çağıran bir duygudur.
Kaleminize yüreğinize sağlık
Duanıza kalben amiiinn diyorum
Havva 2 yıl önce
Teşekkürler Allah razı olsun
Belkıs 2 yıl önce
Bildigimiz ama hakkını vermekte zorlandigimiz bu duyguyu enguzel yasayandan çok güzel örneklerle anlatmissiniz . Hatirlatici oldu tesekkurler
Hanife 2 yıl önce
Kaleminize sağlık
Bütün Yorumları Görmek İçin Tıklayın
Günün Anketi Tümü
Bu sezon gol kralı kim olur?
Bu sezon gol kralı kim olur?
Namaz Vakti 23 Nisan 2024
İmsak 04:19
Güneş 05:52
Öğle 12:52
İkindi 16:38
Akşam 19:42
Yatsı 21:08