Prostat Kanseri Riski Yaş İlerledikçe Hızla Artıyor!

Prostat kanseri riskinin yaş ilerledikçe arttığı biliniyor. Daha erken dönemlerde görülme olasılığını hafife almamak gerekiyor. 50 yaş evveli her 350 ...

SAĞLIK 14.09.2022, 12:47 14.09.2022, 12:46
Prostat Kanseri Riski Yaş İlerledikçe Hızla Artıyor!

Prostat kanseri riskinin yaşla birlikte arttığı bilinmektedir, ancak erken insidans göz ardı edilmemelidir. 50 yaş öncesi her 350 erkekten biri bu hastalıkla tanışıyor. 50-60 yaş aralığında 52 erkek, 65 yaş üstünden sonra her iki erkekten biri tanı alıyor.

Erken teşhisin bu hastalıkta çok önemli olduğunu söyleyen Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Kural, ailesinde prostat kanseri olanların 40 yaşından itibaren kontrollere başlaması gerektiğini vurguluyor. Prostat kanseri, sık duyduğumuz kanser türlerinden biri. Tüm dünyada erkeklerde en sık rastlanan ikinci kanser türü olmasıyla dikkati çekiyor. Yaş, prostat kanseri için önemli bir risk. Araştırmalar; 65 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 60’ında prostat kanseri saptandığını, yani en az iki erkekten birinin bu hastalıkla tanıştığını gösteriyor. Prostat Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle hastalık hakkında bilgi veren Robotik Üroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Kural, prostat kanserinin, dünya nüfusunun yaşlanmasıyla birlikte görülme oranı artan hastalıkların başında geldiğini belirtiyor. Erken saptanmadığında ise, ölümcül sonuçlara yol açıyor. Öyle ki, günümüzde kansere bağlı ölümlerde 5. sırada yer alıyor.

Prostat Kanserinde Riski artıran 3 önemli neden!

Prostat kanseri riskini artıran faktörler vardır. Bunlardan genetik risk, özellikle dikkat çekicidir. Baba ya da baba tarafındaki erkek akrabalarda prostat kanseri varsa, bu oran daha genç yaşlara iniyor. Irksal özellikler de risk açısından önemli bir faktör. Batı Avrupa ve ABD’de prostat kanseri daha sık görülürken Ortadoğu ve Uzak Doğu ülkelerinde daha az rastlanıyor. Siyahilerde prostat kanserinin daha sık görüldüğü ortaya çıkan başka bir sonuç.

Genetik ve ırksal özellikler değiştirilemese de, prostat kanserinde kişilerin değiştirebileceği başka bir risk faktörü var; obezite. Zira kolestrol oranı yüksek besinler alan obezlerde prostat kanseri riski artıyor.

Prostat Kanseri Belirti Vermiyor!

Prostat kanserinin en dezavantajlı durumu, erken dönemde belirti vermemesi. Ancak ilerleyen dönemlerde kendini belli ediyor. İleri evrede tümörün büyüklüğü, idrar akışını engelliyor. Hasta idrarını zorlukla yaptığı için doktora başvuruyor. Bunun yanı sıra idrarda ve menide kan gelmesi de belirtilerin arasında sayılıyor. Prostattaki kanser, kemiğe sıçramışsa hastalarda kemik ağrısı da görülebilmektedir.


Prostat Kanserinde Riski artıran 3 önemli neden!


Erken teşhis için kontrol şart!

Prostat kanserinin erken dönemde belirti vermemesi, ileri evre saptanmasına yol açıyor ve bu da ölüm riskini artıyor. Ama prostat kanseri riskini erken saptamak ve tedaviye başlamak hayat kurtarıyor. Prof. Dr. Ali Rıza Kural kimlerin, ne zaman kontrole başlaması gerektiği ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Erken tanı için 50 yaşından sonra rutin tetkiklere başlanması gerekiyor. Ancak babada ya da baba tarafından gelen yakın akrabalarda prostat kanseri varsa, risk artıyor. Bu nedenle bu kişilerin 40-45 yaş arasında rutin tetkiklere başlaması erken tanı açısından çok önemlidir”

Prostat kanserinde kandan saptanan risk

Prostat kanseri riskini saptayan tarama testi için yalnızca kan verilmesi yeterli. PSA yani Prostat Spesifik Antijen denilen kan analizi yapılıyor. Bu test, kesin sonuç için değil, risk oluşup oluşmadığına dair fikir veren bir tarama testi. Yaşa özgü PSA değerinin yüksek bulunması veya yıllar içerisindeki artış hızı kanser şüphesi oluşturuyor. Uzmanlar, rektal muayene de yapıyor, muayenede sertlik bulunması PSA değerinden bağımsız olarak da kanser şüphesi için bir sinyal anlamına gelmektedir.


Prostat Kanserinde Riski artıran 3 önemli neden!


Prostat kanseri kesin teşhis için ileri tetkik gerekiyor

Prostat kanseri teşhisinde en önemli tetkik, Multiparametrik Prostat MR. Bu MR’da adeta prostatın yüksek çözünürlüklü bir fotoğrafı çekiliyor. Kanser şüphesi olan bölgeyi gösterebildiği gibi hedefe yönelik biyopside (MR-TRUS füzyon biyopsi) istenilen yere ulaşabilmek için de kullanılıyor. Böylece eskiden olduğu üzere gereksiz tekrar tekrar biyopsi yapmaya gerek kalmamamaktadır.

Prostat kanseri tedavisinde milimetrik hassasiyetle biyopsi yapılıyor

Prostat kanserinin kesin tanısı için biyopsi yapmak, gereksiz ameliyatları önleyen önemli bir yöntem. Öncelikle prostattaki tümör şüphesi olan noktalar bulunuyor ve oradan örnek alarak patolojik inceleme yapılıyor. Son yıllarda uygulanan “MR-TRUS füzyon biyopsisi” olarak bilinen yeni yöntemde, şüpheli noktaya milimetrik hassasiyetle doğrudan ulaşılabiliyor. İşlem sırasında hastadan daha önce çekilen MRI görüntüleri kullanılıyor. Görüntüler, transrektal ultrasonografi görüntüleriyle üst üste getiriliyor. Bir tür navigasyon yöntemi sayesinde biyopsi iğnesi şüpheli noktaya yöneltiliyor. Böylece milimetrik sapma ile şüpheli noktadan biyopsi alınmaktadır.


Prostat Kanserinde Riski artıran 3 önemli neden!


PSA’da her yükseklik kanserden kaynaklanmıyor

Her PSA yüksekliği prostat kanseri varlığı anlamına gelmiyor; çünkü prostat iltihabı da PSA’yı yükseltebiliyor. Özellikle iltihap olduğu düşünülen zamanlarda çekilen multiparametrik prostat MRI kansere benzer görüntüler ortaya koyabiliyor. Bu nedenle şüphe oluşması halinde MRI’ın en az 8-10 hafta sonra çekilmesi gerekiyor. Kronik prostatit oluşan hastalarda da benzer bir durum görülebiliyor. Ancak farklı fazlarda alınan görüntülerle deneyimli bir radyolog bunları ayırt edebilir.

Farklı tedaviler uygulanıyor

Prostat kanseri saptanan hastaların tedavisinde farklı yöntemler uygulanıyor. Klinik olarak saptanan ama kanser ilerlemesi açısından riskli sayılmayan hastalarda, hiçbir tedaviye gerek duyulmadan “Aktif İzlem” denilen yöntemle; aralıklı PSA ölçümleri ve MR çekimleri ile takip ediliyor. Tetkiklerde tümör saptanmış hastalarda eğer başka organlara sıçramamış, yalnızca prostatla sınırlı kalmışsa, cerrahi yöntemler tercih ediliyor. Genç hastalarda kanser robotik cerrahi ile ameliyat edilirken, daha ileri yaşlardaki hastalarda cerrahi yerine radyocerrahi yani ışın tedavisi uygulanıyor. Başka organlara yayılmış ileri evre kanserlerde ise hormon, kemoterapi gibi hastanın durumuna uygun tedaviler yapılır.

Robotik cerrahi ile sinir ve damar hasarı riski düşüyor

Prostat kanseri hastalarında robotik cerrahinin sık kullanılan önemli yöntemlerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Rıza Kural şunları söyledi,  “Prostat bölgesi, sinir ve damar yoğunluğu olan bir bölgedir. Bu nedenle bu yapıların koruması gerekiyor. Robotik cerrahi, bu yapıların korunmasında önemli olanaklar sağlıyor. Prostattan kanserli dokuyu çıkarırken hastanın cinsel işlevine zarar vermemesi ve idrar kaçırma sorunu oluşmaması açısından önemli kazanımlar sağlıyor. Ameliyatı yapan uzman, robotik yöntem sayesinde; ameliyat bölgesini 3 boyutlu, yüksek kalitede ve neredeyse 20 kat daha büyük şekilde görebiliyor. Küçük kesilerle yapılan bu ameliyat sırasında hastada daha az kan kaybı oluyor. Ameliyat sonrasında hasta, daha az ağrı hissediyor ve gündelik hayata daha kısa sürede dönebiliyor.” (BSHA

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 22 Mart 2023
İmsak 05:19
Güneş 06:43
Öğle 13:01
İkindi 16:26
Akşam 19:09
Yatsı 20:27
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 26 54
2. Eyüpspor 26 53
3. Pendikspor 26 47
4. Rizespor 25 46
5. Keçiörengücü 26 46
6. Sakaryaspor 26 46
7. Bodrumspor 26 41
8. Manisa FK 25 39
9. Boluspor 25 38
10. Bandırmaspor 25 37
11. Göztepe 25 35
12. Tuzlaspor 26 28
13. Altay 26 25
14. Adanaspor 26 25
15. Erzurumspor 25 24
16. Altınordu 25 20
17. Gençlerbirliği 25 17
18. Denizlispor 26 17
19. Yeni Malatyaspor 26 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13