29.09.2022, 22:55

Sonsuzluk Yamaçları

Hemen her şeyi ile muvakkat olan bir ömrün imtihanlar ile değerli hale getirildiği, aslının ise “...oyun ve oyalanmaktan ibaret”(Ankebut-64) olduğu labirentler içerisinde doğru kapıyı aramaktayız…

Hasat zamanının başka diyarlarda olduğu, sonsuzluğu kazanma adına cüzi bir sermaye ile cennetlerin hedeflendiği hikmet arayışları adeta…

Sayısını ifade etmekte zorlandığımız galaksiler, bildiğimiz ve de bilmediğimiz gezegenler arasında henüz bizlere ulaşan bir canlı yok. Yeryüzünde ise yaptıkları, yapmadıkları ve de boş verdikleri ile mesuliyeti, sorumluluğu devam eden insanlar dışında herhangi bir tür yok…

Çoğu defa türümüzün kimi hallerine baktığımda bizleri başka galaksilerden birilerinin izlediğini düşünüyorum. İzliyor, gözlemliyor ve her bir an için bir kere daha adeta şok geçirerek seyirlerine devam ediyorlar. İhtimal onlar için korku filmi oluyoruz. Var olduklarının en büyük göstergesi gezegenimiz ile irtibata geçmiyor olmaları… Evladını okula gönderen ebeveynlerin “aman oğlum yaramaz kimselere yaklaşma” uyarıları gibi…

Bir diğer taraftan dünyamız ise asırların mağduru… Çok ezilmiş, çok kandırılmış ve de okuduğumuz tarihlerde de gördüğümüz üzere dertsiz geçirdiği tek bir asır dahi yok…

Misafirleri ev sahibini sürekli yormuşlar…

Kimi dönemlere merceği biraz daha dikkatli yaklaştırdığımızda insanların yapmış olduklarını okumak dahi gönüllere ağır gelmekte…

Akıl sahibi olarak bilinen topluluğun dengeyi ve aklını kaybettiğinde yaptıkları şeyler akıl alır gibi değil…

Kurallar şartlar ve de yaptırımlar belli olmasına rağmen Yüce Yaratıcıya (cc) inandığını söyleyen bu kadar insanın dillerinde cennet söylemleri ile kendilerini adeta cehenneme yuvarlayan eylemlerini anlamak zor ki zor…

Yapmak zorunda kaldığı savaşlar da aldığı esiler ile ekmeğini paylaşan peygamberin, sözde kendisi adına “kafa kesen, diri diri yakan, kurşuna dizen, ölüsüne işkence ederek resimler çektiren” sözde ümmetleri…

Yaklaşık on dört asır evvel Kerbela meydanında Hz Peygamberin (sav) ehl-i beyti, yeryüzünde kalan aile fertlerine yapılanlar sadece bir ailenin değil adeta bir inanışın şehadete ulaştırılma sürecidir. Zira o değerli topluluğu ve inancı şehadet mertebesine yükselten güruh arasında namazlarını kılan, dualarında çok güzel gözyaşları döken, kuranı kerim okurken kendilerinden geçen, dillerinden İslam’ı düşürmeyen, kendilerince inandıkları değerler ile oluşturdukları sözde-İslam dini adına, aynı dinin gerçek yaşayanları olan Peygamber torunlarını şehit edecek kadar ileri gitmişlerdir.

Bugünlerde kaidelerine uyarak ebediyeti kazanma uğraşında olduğumuz güzellikler mecmuasının en parlak yıldızları bir bir toprağa düşürülmüş ve sonsuzluğa ulaştırılmışlardır…

Bu misafir hanelik öyle bir yüzyıl geçirmiştir, güneş etrafında öyle turlar gerçekleştirmiştir ki, hareketine devam eden dünya kimisinde mutluluktan kimisinde olacaklara engel olamamaktan “...keşke bunları yaşayacağıma toprak olsaydım.”(Nebe-40) sözlerini terennüm etmiş durmuştur…

Musibetleri acı penceresinden özümsemeye çalıştığımızda durum hep daha kötüye çıkacaktır…

Ne mutlu bizlere ki, bu geçici mekânın, inananlar adına sadece bir kapı, misafir hane olduğunu Merhameti her şeyi aşan Rabbi Rahimimizin kaderimize serptiği özel dersler ile – ki biz onlara imtihanlar, zorluklar diyoruz, sayesinde öğrenmişiz…

Kaderimizde var olan acısı ile soluklarımızın sayısını dahi bizlere hissettiren her imtihan, (inşallah) cennetlerimize açılan bir kapı daha olacaktır.

İmtihanın büyüklüğü ile kapıların genişliği doğru orantılı olduğundan ötelerde herkes çektiği kadar rahata erecektir…

Peygamberlerin açacağı kapıda Sıddıklar rehberlik ederken ölmeden ölenlerin dahi önünde olan ölümsüzler (Bakara-154), şehadet şerbetini yudumlayanlar, Hz. Hamza'ların Hz. Ali'lerin halkasındakiler ilk olarak, en kolay şekilde devam edecekler…

Halid b. Velid(ra) nın dua dua isteyerek ulaşamadığı güzelliğe yar olmak, yaren kalmak hiç olmasa da onlara yakın olmak ümidiyle…

Yorumlar (19)
Ertuğrul 1 yıl önce
Emeğinize kaleminize sağlık hocam.
izzet 1 yıl önce
Eline diline sağlık hocam
Belkıs 1 yıl önce
Aminn insaAllah
Kadir D 1 yıl önce
Teşekkür ederim Hocam. Kaleminize sağlık. Amin ve de inş.
Asaf 1 yıl önce
Yazılarınızı brnde okumaya basladım hocam
Hayat 1 yıl önce
Kaleminize sağlık hocam
Selma teacher 1 yıl önce
"İmtihanın büyüklüğü ile kapıların genişliği doğru orantılı olduğundan ötelerde herkes çektiği kadar rahata erecektir…"sözünüze canı gönülden evet ve amin diyerek kaleminize sağlık diyorum.
Sabire Kabaca 1 yıl önce
Emeğinize sağlık hocam
Bütün Yorumları Görmek İçin Tıklayın
Günün Anketi Tümü
Bu sezon gol kralı kim olur?
Bu sezon gol kralı kim olur?
Namaz Vakti 28 Mart 2024
İmsak 05:07
Güneş 06:32
Öğle 12:59
İkindi 16:29
Akşam 19:15
Yatsı 20:35