The Man From Earth - Dünyalı

Üniversitede görevli bir profesör yaşadığı yeri terk etmeye karar verdiğinde durumu öğrenen-herbiri kendi dalında uzman-arkadaşları onu son kez ziyaret etmek isterler. Birlikte geçirecekleri son saatlerde arkadaşlarının neden böyle apansız ayrıldığını, kariyeri için ne düşüneceğini, kendilerine neden sebebini açıklamadığını merak etmektedirler. Bu göçü periyodik olarak gerçekleştiren profesör bu sefer arkadaşlarına gerçeklerle, kendisi olarak veda etmek ister. Fakat anlatacakları kaldırılabilir olmayacaktır.

Film boyunca aynı odanın içinde,şömine ateşi eşliğinde sekiz kişinin kısaca 'gerçekliği' sorgulamalarına şahit oluyoruz ama bu kez sorgulayanlardan biri tarihe tanıklık etmiş bir insan; 'yeryüzünden bir adam'. İnsan biyolojik olarak ne kadar süre yaşamaya elverişlidir? Yaşadığımız her anla aslında tarihi oluşturuyorken yarın bunun adı ne olacaktır? Zaman… Elle tutulamayan, gözle görülmeyen, laboratuvarda ölçülemeyen zaman nasıl bir kavramdır, bizim onunla etkileşimimiz nasıldır?

Öyle olduğunu düşündüğümüz veya daha da fazlasıyla 'bildiğimiz' şeyler varsayımdan öteye geçemeyen bir yanılsama olabilir mi? Peki tüm bunlara olan inancımız? İnanç her türlü bilinmezlik ve zorluk karşısında yegane dayanak noktamız ve iç huzurumuz mudur yoksa kendimizi kandırmak için uydurulan bir silah mı?

Gerçekler çoğu zaman sade ve basittir, yine de sırf gerçek olduğu için özeldir. Herkes her zaman gerçeğin ta kendisine vakıf olamayabilir, bu noktada varsayımlar ve ne yazık ki çarpıtmalar başlayabilir. Aslında ne olduğunu bırakalım idrak etmeyi yüzleşmek bile kolay olmayabilir, çarpıtmalar elimizi kolumuzu bağlar çünkü. Acaba tüm bu handikaplardan sıyrılıp, kendimizle adilane uzlaşıp, hakikati anlamak için ‘gerçeğe’ ‘sıfır noktasından’ bakmak mümkün müdür? Eğip bükmeden, artırıp eksiltmeden, öyle olduğu gibi kabul ederek…

İnsanlık tarihine ve bilimlere meraklı pek çok kişinin ilgisini çekebilecek bu naif filmi izlemenizi tavsiye ediyorum. Filmde doğru veya yanlış yargılar vardır demiyorum bilakis bir yargıya varmadan sırf düşünmeye teşvik etmesi hasebiyle filmi başarılı buluyorum.

İyi seyirler iyi düşünceler... :)